Davet

Sayın Meslektaşlarım,

Kalp yetersizliği (KY) alanında son 10 yılda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Sakubitril-Valsartan ile ilgili çalışmaların ardından yayınlanan SGLT2 inhibitörü çalışmalarının sonuçları klinik pratiğimizi önemli ölçüde etkilemiştir. KEF-KY ve HEF-KY’de güçlü kanıtlarıyla SGLT2 inhibitörleri ilk basamak tedavide yer bulmuştur. Yeni hastane yatışı gerçekleşmiş ciddi KY bulunanlarda guanilat siklaz stimülatörü verisiguat tedavide şimdiden yerini almaya başlamıştır. Non-steroidal bir MRA olan finerenon’un KY’de etkinliğine ilişkin çalışmalar devam etmekte ve umud verici ajanlar olarak görülmektedir. KY’de optimal medikal tedavinin uygulanmasına sıklıkla engel teşkil eden hiperkaleminin kontrolünde yeni potasyum bağlayıcı ajanlar olan patiromer ve sodyum zirkoniyum siklosilikat çok yakın zamanda KY tedavisinin bir parçası olacak gibi görünmektedir. KEF-KY ve DEF-KY’de atriyal shunt cihazları umut vadetmektedir. KY hastalarının tedavilerinin yönetiminde invaziv pulmoner arter basınç monitörizasyon sistemleri giderek kabul görmektedir. ICD ve CRT tedavilerinin yanısıra sol ventrikül disfonksiyonuna bağlı gelişmiş ciddi sekonder mitral yetmezliğinde perkütan MitraClip uygulaması giderek yaygınlaşmakta, ciddi triküspit yetmezliğinde TriKlip uygulaması yer bulmaya başlamaktadır. Son dönem ileri evre KY’de ise mekanik destek cihazlarının destinasyon tedavisi olarak kullanımı giderek artmaktadır. Ancak KY yönetim ve tedavisi bütüncül bir yaklaşım gerektirir. İlaç ve cihaz tedavilerinin yanında komorbid durumların kontrolü, monitörizasyon, rehabilitasyon ve etyolojik nedenlerin ortaya konması ve tedavisinin birlikte yönetilmesi optimal klinik yarar açısından büyük önem arz eder.

İlki 1 yıl önce düzenlenen ve kurs niteliğinde gerçekleştirilen toplantıda kalp yetersizliği genel olarak ele alınmış ve klinisyenlerin yoğun ilgisini çekmişti. Bu yıl ikincisi düzenlenen toplantıda her bir başlık ve alt başlıklarda daha fazla ayrıntılara girilmesi ve spesifik konulara yer verilemesi planlandı.

Toplantının tüm klinisyenlere yararlı olacağını ümid ediyoruz.

Saygılarımızla,

Prof.Dr. Yüksel Çavuşoğlu, Fellow of the HFA